Özdenetim ve Sağlıklı İlişkiler
Öz kontrol veya kendini kontrol edebilme becerisi yaşamımızın büyük bir bölümünde bizleri başarıya ulaştıran temel anahtarlardan bir tanesi. İster okul, ister kariyer isterseniz de ilişkiler üzerindeki etkisi oldukça işlevsel. Hal böyle olunca bizler gibi dürtüsel eğilimli toplumlarda dikkat çekilmesi gereken önemli bir nokta haline geliyor.
İlişkinizde yaşadığınız duygu yoğunluğu veya zorluklar ne olursa olsun bir anlığına kontrolü kaybettiğinizde her şey içinden çıkılmaz bir hal alıyor olabilir. Hem bunun önüne geçmek, hem de ilişkinizi sağlıklı bir zemine oturtmak için kontrolünüzü elinizde tutmalısınız.
Bu yazımda öz kontrol becerileri ile sağlıklı ilişkiler üzerine birkaç noktaya değineceğim. Hazırsanız başlayalım…
Dürtüsellik ve Öz-Kontrol
Dürtüsellik ve öz kontrol birbiri ile ilişkili iki kavram olarak karşımıza çıkıyor. İçinden geleni en hızlı şekilde gerçekleştirme arzusu olarak tanımlayabileceğimiz dürtüsellik, bazı psikolojik problemleri de beraberinde getiriyor veya var olan bir psikolojik bir problemin semptomu olarak gözlenebiliyor. Buna karşın dürtüsellik, öz kontrol becerilerinin geliştirilmesiyle tamamen kontrol altına alınabilir bir durum.
Konunun detayları ilişkiler ekseninde ele alındığında da kişilerin dürtüsellik ve öz kontrol becerilerine göre değişen davranış biçimleri ilişkinin dinamiklerini de temelden etkiliyor. Dürtüsel davranışa daha yatkın olanlar ilişkilerinde karşı tarafa zarar verebilirken özdenetim sahibi olanlar daha kontrollü ve uzun vadeli hedeflere odaklanıyorlar. İşte temel farklılık da buradan kaynaklanıyor. Bu yıkıcı etkinin sonuçları da dürtüseller için aşk acısıyla birlikte kendini gösterebiliyor. İlişkiler ve aşk acısı konusuna psikolojik olarak eğildiğim yazıya aşağıdan erişebilirsiniz.
Dengenin Önemi
Özdenetim ve kontrollü olmanın da bir sınırı olduğunu unutmamak gerekiyor. Çok fazla kontrolcü olmak da yaşayabileceğiniz potansiyel ilişkilere fırsat vermenizin önüne geçebilir. Diğer yandan, çok az kontrollü olmak da zamanınızı harcamanıza sebep olabilir. Psikoloji ile alakalı her konuda olduğu gibi bu konuda da dengeli olabilmek büyük önem taşıyor. Potansiyeli olduğunu düşündüğünüz konularda kontrolü biraz daha elde tutmak faydalı olurken, potansiyel barındırmayan ilişkilerinizde daha az kontrolcü olmayı deneyebilirsiniz.
Özdenetim ve Seçicilik
Özdenetim ve seçicilik arasında bir ilişki olduğunu ortaya koyan bir araştırmaya göre, özdenetim arttıkça seçicilik azalıyor. Kişiler bu sayede uzun veya kısa vadeli ilişki beklentilerinden bağımsız olarak çeşitli ihtimallere kendilerini hazırlayabiliyorlar. Söz konusu ilişki olduğunda her iki tarafın da gelecekten yana beklentilerinin ortak olması oldukça önemli bir hal alabiliyor. Bu araştırmanın sonuçlarından alınan veriler de, özdenetim ve kontrolü yüksek kişilerin farklı gelecek beklentilerine uyum sağlama konusunda daha başarılı olduklarını kanıtlar nitelikte. Öyleyse dürtüsel davranışları bir kenara bırakmak ve duyguları göstermek konusunda biraz daha kontrolcü olmakta fayda var. Yine de kontrolü çok sıkı tutmanın ilişkinin ve kişinin akışını bozacağını da unutmamak gerekiyor.
Sağlıklı bir psikoloji dengeli bir yaşamı ifade eder.
Korkuya Geçit Yok
Merak etmeyin, ister duygularınızı dizginlenemez boyutlarda yaşayın, ister kontrolünüzü kaybetme korkusuyla yaşamınıza kimseyi alamayın… Dürtüsellik ve kontrol terazisinin hangi ucunda olursanız olun atacağınız doğru adımlar ile dengeli bir yaşama ve sağlıklı bir psikolojiye erişmeniz mümkün. Yeter ki yaşadığınız problemlerin neler olduğunu ve nelerden kaynaklanabileceğini görebilecek kadar farkında olun. Verimli bir psikoterapi süreci ile bu dengeyi yakalamak mümkün.
Görsel Kaynak: Heart vector created by pch.vector – www.freepik.com