PsyCoVID-19
Herkes…
Herkes virüsten nasıl korunmanız gerektiğini, ellerini yıkayabileceği kimyasalları, maskeleri düşünürken unuttuğumuz ve sermayesini tükettiğimiz bir temel ihtiyaç: PSİKOLOJİMİZ. Bunu göz ardı etmek, bu zor günlerde bizleri daha savunmasız yapabileceği gibi sürecin sonunda normal hayata dönüşümüzü de zorlaştıracak bir faktör. Virüsle ve etkileriyle mücadele ederken psikolojik olarak da iyi ve sağlam olmalıyız.Düşünceler…
#CoVid19’un psikolojimize de iyi gelmediğini düşünüyorum. Virüsün doğuracağı sağlık problemleri bir yana, ekonomik ve sosyal belirsizlik de oldukça fazla. Buna ülkemizin ekonomik olarak sınandığı bir dönemde yakalanmak ise sanırım bizim şanssızlığımız oldu. Ücretsiz izne çıkarılan aile fertlerinin sorumluluğu, bir yanda ödeme bekleyen alacaklı şirketler, faturanızı online ödeyin diyen şirketler, ev sahibinin durumunuzu öğrenme çabaları, haciz erteleme kararının sizi kapsamadığını iddia ederek para koparmaya çalışan varlık yönetim şirketleri… Son birkaç gündür kişisel gündemim açıkça bunlardan oluşuyor. Tabi buna ek olarak dünya gündemindeki virüs ve ülke gündemimizdeki siyasallaşan yardım kampanyaları… Bu gündemde psikolojik iyi oluşu ve psikolojik sağlamlığı korumak için bir şeyler yapılması da gerekmiyor mu? Kişisel gündemimi bir kenara bırakıp toplumsal gündemimize baktığımda da durum çoğu insanda hiç de farklı değil. Herkeste aynı ekonomik temelli kaygılar…Psikolojik Sermaye…
#EvdeKal’ma süremiz arttıkça psikolojik sermayemiz de aynı oranda tükeniyor. Kısır bir döngü içerisinde geçip giden zaman, verimsiz geçirilen gün, bozuk uyku düzeni, yeme alışkanlıklarındaki bozulmalar… Tüm bunlar psikolojik sağlamlığımızın birer tüketicisi ve düşmanı.
Ülke olarak psikolojik iyi oluşumuz ve sağlamlığımız da virüsten önceki son 6 aya baktığımızda pek de iç açıcı bir durumda değildi. İntiharlar, ekonomik temelli protestolar, siyasi gündem ve çoğu insanı içine çeken tükenmişlik girdabı… Bu durum içerisindeki herkese uzaktan çalışma veya uzaktan eğitimden ziyade ulusal kanallar vasıtasıyla psikolojik sağlamlığı koruyabilecek veya artırabilecek yolları aşılayacak bir meslek grubu yok muydu? Uzman klinik psikologlarımız, bu sorunun altına ne zaman parmak basacak? Danışan kabulüne başlayıp para kazanabildiklerinde mi?
Özellikle eğitim-öğretimleri aksayan gençlerimiz, çocuklarımız ve kaygılı ebeveynler için rehberlik servislerinin öne çıkan bir çalışmasını göremedim. Bu konu mutlaka çalışma alanları içerisinde yer almalıydı diye düşünüyorum. Bireysel çabalarla oluşturulan birkaç tavsiye ve çalışma dışında konuyla ilgili genel itibariyle kayda değer ve herkese nüfuz edebilecek bir çalışmaya da maalesef rastlayamadım…
Türk Psikologlar Derneği’nin konuyla ilgili çalışması da henüz hayata geçirilmemiş bir proje olarak dernek web sitesinde karşımıza çıkıyor. Sağlık çalışanlarına ve ailelerini kapsayan projede travma odaklı online destek sağlamak üzere gönüllü psikolog arayışındalar henüz. Ne zaman ve ne koşullarda hayata geçirileceği ise belirtilmemiş.
Öncelikli olarak sağlık çalışanlarının belirlenmesi elbette anlaşılabilir bir durum, ancak kapsamın daha geniş olmasını ve herkesi kapsayabilmesini çok isterdim.